deniz anaları çin'in iş gücünü tehdit edecek kadar fazlaydı ve bu durumdan tedirgin olan pasifiğin tüyleri diken dikendi. Wall street işgalinden hemen sonraydı, deniz güneşi yüzüme tutuyordu dersle alakası olmayan çocuğun saatiyle yaptığı gibi. Haftasonuydu. o çocuk muhtemelen çizgi film izlemek yerine yine derse giriyordu. ve dersle yine alakası yoktu. (olmasındı) kendini yine evde unutmuştu. (unutsundu) oysa işgalcilerin ve depremzedelerin kendilerini unutacak bir evleri yoktu. bazılarının zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri olmadığı gibi kadının adı hala yoktu, şiddeti çoktu. cani kocaların iyi hal indirimi almasından heveslenenler bu fırsatı kaçırmayacaklardı ve "yüzde 99" onlar da iyi halden yararlanacaktı. N.Ç artık 21 yaşındaydı. adalet bakanı istifa etmemişti. yök başkanı da etmemişti. van valisi niye etsindi? biber gazları ve coplar henüz tükenmemişti. ekonomik kriz bizi teğet geçmişti, ama "kalp krizi" geçmemişti. hopa'da bir emekliyi hayattan emekli etmişti. Hrant hala yerdeydi, ayakkabısı hala delikti. kurşun adres sormuştu, onlar da söylemişlerdi. golü atan belliydi, asist yapan anonimdi. anonime alışık halk edebiyatına "festus okey" değildi. kimse onun için üzülmezdi. o kimseyi "üzmez"di. bir çocuk masumdu, sonra kirlendi. şimdi aklı nasıl dersinde olsundu. afili bir filintanın dediği gibi "devrim ihtimaldi, güzeldi". biz mi? biz hala Dersim'izi alamamıştık. almaya da niyetimiz yoktu, kendimizi evde unutmak hoştu...
19.11.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder