14 Temmuz 2010 Çarşamba

re: yine, yeni, yeniden...


hiç latin, balkan ya da afrobeat havasında değilim. ama niyeyse dinliyorum. kalbim tüm cızırtısıyla tom waits omletlerindeki gibi... into the wild kafasına hiç bu kadar yakın olmamıştım, tamam bi kere daha olmuştum ama yeni olan daha geçerli değil mi? sürekli yenilemek zorundasın ya birçok şeyi? mesela sevgilin varsa onu her gün mutlu etmek zorundasın, ya da her gün işteyken yeni bi şeyler bulmak zorundasın... hayat senden sürekli yenileme bekliyo.. sen de daha çok yineliyosun yenilemek yerine... sürekli gol atan forvetler gibi olman bekleniyo. bi gol atsan bile bi tane daha bi tane daha... çünkü attığın goller o anda eskimiş oluyo. aslında sürekli atsan da yenilemiş değil yinelemiş olmuyo musun?

bütün bunlar bi yana ben kendimi 94 finalinde penaltı kaçırmış Roberto Baggio gibi hisssediyorum. ne gol atmaya, ne de topa vurmaya cesaretim var...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder